Kimse Beni Anlamıyor!

Kalkedon Psikoloji
3 min readDec 13, 2021
Kimse Beni Anlamıyor!

Anlaşılmak, insanın en temel ihtiyaçlarından birisidir. Diğer insanlar tarafından anlaşılmış olmak, söylediklerinin, duygularının, düşüncelerinin, nedenlerinin olduğu gibi anlaşılması insanı rahatlatır, kendisini huzurlu ve güvende, oraya ait hissetmesini sağlar. Bu kadar önemlidir anlaşılmak. Bu nedenle diğer tüm temel ihtiyaçlar giderilse bile bazen sadece anlaşılmamış olmak insanı eksik hissettirir. Bu da huzursuzluk ve mutsuzluk verir, bazen de umutsuzluk.

Anlaşılmamış hissetmek, bir süre sonra insanın içine kapanmasına, öğrenilmiş bir çaresizlikle anlatmamaya başlamasına; bu da anlaşılmamışlık hissinin daha derinleşmesine neden olur. Bu durumun davranışlara yansıyan bir diğer şekli de bu hissin dışarıya sinir, öfke olarak çıkmasıdır. O kişi öfkelidir, çünkü anlaşılmamıştır. Anlaşılmamanın ya da anlaşılmıyormuş gibi hissetmenin pek çok farklı açıklaması olabilir. Bu hissin nedenini anlamak ve çözüm bulabilmek için cevaplayabileceğiniz bazı sorular:

Kimse mi anlamıyor yoksa “O” mu?

Bazen önemli olan tek bir kişi tarafından anlaşılmamak hiç kimse tarafından anlaşılmıyormuş hissi doğurabilir. Geri kalan herkes anlasa da o bir kişi bütün denklemi bozar. Bu kişi anne babanız da olabilir, sevgiliniz, eşiniz de, çocuğunuz da olabilir en yakın arkadaşınız da. Ya da bambaşka biri. Kim sizi anlamayan?

Anlaşılmak mı istiyorsunuz yoksa haklı olmak mı?

Anlaşılmakla ilgili düşülen en büyük hatalardan bir tanesi anlamakla hak vermenin birbirine karıştırılmasıdır. Anlamak, hak vermek demek değildir. Birini anlıyor olmanız ona hak vereceğiniz anlamına gelmez. Aynı şekilde hak vermediğiniz birini de anlayabilirsiniz. Bu ayrımı yapabilmek oldukça önemlidir. Bir kişinin içinde bulunduğu durumu, yaptığı seçimi, söylediği sözü anlayabilirsiniz, durumu objektif bir şekilde değerlendirebilirsiniz. Ancak sonuç olarak onu haksız da bulabilirsiniz. Bu noktada kendinize “Haklı olmak mı yoksa anlaşılmak mı istiyorum?” diye sormalısınız.

Siz kendinizi anlıyor musunuz?

Başkasının sizi anlayabilmesi için öncelikle sizin kendinizi anlıyor olmanız gerekir. Sizin kendinizle ya da bir olay veya durumla ilgili kafanız karışıksa başkalarının da aynı şekilde kafasının karışması olağan bir durumdur. Sizin kafanız ne kadar netse kendinizi de o kadar açık ve net bir şekilde ortaya koyarsınız. Bu sayede diğer insanların da sizi anlama ihtimali o kadar yüksek olur.

Siz söylemeden karşınızdaki kişinin anlamasını mı bekliyorsunuz?

Bazen karşıdaki kişiden insan üstü özellikler beklenir; örneğin zihin okumak. Siz söylemeden ya da küçük ipuçlarıyla o kişi sizi anlasın istersiniz. Hem de en doğru şekilde. Tabii ki en küçük bir mimiğinizden sizi anlayan kişiler olabilir. Ancak bu, o kişinin zihninizi okuduğu anlamına gelmez, sizi tanıdığı anlamına gelir. Bunu sağlayan şey de sizin kendinizi, duygu ve düşüncelerinizi açık bir şekilde göstermenizdir. Karşınızdaki kişinin sizi anlaması için yardımcı olmanız gerekir, bunun için de anlatmak. Paylaşmazsınız insanların sizi tanımaları zorlaşır.

Kendinizle ilgili birçok soruyu cevaplarken unutmamanız gereken önemli bir ayrıntı da var. Her ilişki ve iletişimde olduğu gibi burada da olaylardan sadece tek bir taraf sorumlu değildir. Bazen siz ne yaparsanız yapın karşı taraf sizi gerçekten anlamayabilir. Burada o kişinin kişilik özellikleri, iletişim tarzı, bireysel sorunları, o anki duygusal durumu ya da anlama isteği de önemli birer etkendir. Bu nedenle sorumluluğu bir noktada bırakmanız gerekir.

Bu konu hakkında nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız veya uygulandığınız yöntemler işe yaramıyorsa bireysel psikoterapi hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgiye bağlantıdan ulaşabilir, merkezimizden randevu almak için buradan bizlere erişebilirsiniz.

Uzm. Psk. Beliz Ereren

Psikolog / Psikoterapist

--

--

Kalkedon Psikoloji

Bireysel, çocuk, genç, aile, çift ve cinsel terapiler alanında 10 yılı aşkın tecrübemizle sizlere destek olmak için burada, Kadıköy'deyiz.